Sağlıklı beslenmenin önemini ve frekansımızı yükseltmek için bile olsa sağlıklı yiyecekler tüketmemiz gerektiğini biliyoruz. Ancak bilinçdışına itilen kayıtların da kilo konusunda yiyeceklerden daha büyük bir etken olduğunu görüyoruz.
Fiziksel olarak büyük veya ağır olarak kendimizi korumaya çalışırız. En basiti eğer fiziksel olarak büyürsek görünme ihtimalimiz artar ya da güçlü görünebiliriz.
Ağır Yaşamlar adında bir program var biliyorsunuz. Bu tarz programlar ülkemizde de daha önce yapılmıştı. Burada kilo vermeye çalışan kişilerin o vakte kadar yaşadıklarını anlattıklarına şahit olmuşsunuzdur. Mutlaka taciz, tecavüz, terk edilme veya yas süreçleri olmuştur. Bilinçdışı bilgisayarın alt yazılımı gibi işler hayatımızda ve bizim üst bilinçle fark etmediğimiz kayıtlar yapar. Bizim hayatımız ise bu kayıtlara göre şekillenir. Değersiz hissettiğimizde, şiddet, tecavüz gibi alanımıza saldırı olduğunda bedeni büyütmek veya küçültmek gerekir. Bu güven duygusu için bilinçdışına göre elzemdir.
Eşiniz sizinle ilgilenmiyorsa, onun için görünmez oluyorsanız kilo almaya başlayabilirsiniz çünkü bedensel olarak büyük olursanız sizi fark edeceğine inanıyorsunuz. Ya da eleştiri, taciz veya şiddet içeren durumlar yaşadıysanız yine bedeni büyütürsünüz ancak bu defa amaç güçlü görünmek ve bu durumları engellemek olur. Bilinçdışında kayıtlı olan bu travma ve bakış açıları ne yaparsanız yapın sizi bedensel olarak büyütmeye devam edecektir. Diyetler, oruçlar ve ağır sporlar size kısa süreli kilo verdirse bile sonuçta her zaman kilo alıp vermekle ilgili sıkıntılarınız olacaktır.
Kilo ile ilgili travmalarımızın dışında bizim toplumsal olarak da bazı inançlarımız vardır. ‘Bir gram et bin ayıp örter’ gibi inançlarla birlikte kilonun sağlık olduğuna dair bakış açılarımız da bizi daima kilolu tutabilir. Hatta ebeveynler çocukları iştahlı ve kilolu ise bunu onların sağlıklı olması ile eş tutar. Kilolu bebek, kilolu çocuk severiz. Zayıf birini gördüğümüzde çocuksa eğer ‘Annen yemek vermiyor mu?’ deriz, yetişkin ise ‘Eşin iyi bakmıyor mu?’ diyerek aslında bunun iyi olmadığını ifade ederiz. Yemek bir çoğumuz için mutluluk ve sevgi ile eş değerdir. Stres altında birçoğumuz çok daha fazla yemek yer. Bizlerde stres oluşturan ve geçmişte yaşadığımız travmaları çözdüğümüzde kilo vermemiz kolaylaşacaktır.