Bu konu sınıflarda konuşulduğunda, her şeye “Hayır dememiz isteniyor” gibi bir algı oluşuyor. Aslında tam tersi, sadece sorgulamamız isteniyor. Yani “EVET” dediğiniz şeylerin yüzde kaçına gerçekten “Evet” diyorsunuz? Sınırları korumakla ilgili olan bu durumu algılamamız zaman alıyor. Çünkü “Hayır” demekten korkuyoruz. Hayır diyememek bir algılama hatasıdır. Gerçek dışı düşünüş şeklidir. Hayır dediğimizde karşımızdakini reddettiğimizi düşünüyoruz. Aslında sadece o andaki isteğini red ediyoruz. Arkadaşlarımız bir yere davet etti ve aslında çok da gitmek istemiyoruz. Ancak “hayır” dersek küseceklerinden, kırılacaklarından korkuyoruz, onlarla birlikte olmak istemediğimizi zannedecekler diye endişe ediyoruz. Hayır, sadece o anda müsait değiliz, başka bir işimiz var veya sadece evde kalmak istiyoruz, hepsi bu. Olduğumuz halimizle kabul edilmemekten, sevilmeyeceğimizden, istenmeyeceğimizden ve ait olamamaktan korkuyoruz. Böylelikle zaman içinde sınırlarımızı koruyamaz ve hatta başkalarının da sınırlarına saygı duymaz bir hale geliyoruz. Nasıl ki, evimizin sınırları var veya bahçemizin, karakterimizin, ruhumuzun ve kişiliğimizin de sınırları var. Bu sınırların farkına varmaz veya kaybetme korkusuyla bu sınırları yok sayarsak, işte o zaman her şeye katlanmak zorunda olan, gerçekte ne istediğimizi ifade edemeyen bireyler oluyoruz. Hayır dediğimizde, savaşmaktan, tartışmaktan ve eleştirilmekten endişe ediyoruz. Buradaki en büyük farkındalık, siz kendinizi olduğunuz halinizle sever ve kabul ederseniz başkaları da bunu taklit edecektir. Ancak siz kendinizi kusurlu, eksik ve yetersiz gördüğünüz sürece başkalarını da otorite olarak kabul edecek ve lafın kısası saçınızı süpürge edeceksiniz. Unutmayın kimse saçı süpürge olan birinden hoşlanmaz. Siz kendi fikirlerinizi önemsemezseniz, bunu başkasından nasıl bekleyebilirsiniz? Önemli olduğunu düşündüğünüz şeylerin arkasında önce siz durun, durun ki; başkaları da önem versin. Sizin itip kaktığınız bir eşyaya başkası en fazla sizin kadar önem verir unutmayın.
Asıl özgürlük her istediğini yapmak değildir, istemediklerini yapmamaktır.